Skip to main content

Yuva Derneği, 2010 yılında Türkiye’de ve dünyada yaşanan çevresel sorunlar ile yoksulluk ve eğitim gibi sosyal meselelere bütüncül ve sürdürülebilir çözümler üretmek için kuruldu. YUVA olarak yetişkinlerin ve gençlerin yaşam boyu öğrenme yoluyla gelişimlerini desteklemek, çevreyle ilgili farkındalıklarını artırmak ve yoksulluğun ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Amacımız tüm canlılar için sürdürülebilir bir yaşamı mümkün kılabilmek.

YUVA’ nın modeli bütüncüldür, sürdürülebilir bir yaşamı mümkün kılabilmek için farklı konular bir arada ele alınır. Böylece sorunlara hem doğa hem de insan açısından yaklaşarak bütüncül bir değişim önerilir. Ve YUVA önerdiği değişimi bugün, gençlerle ve yetişkinlerle gerçekleştirir.

Dünya Vatandaşlığı

Küresel Yurttaşlık Eğitimleri: İklim Adaleti

İklim Adaleti konusundaki Küresel Yurttaşlık Eğitimleri, YUVA’nın 2020 yılında bir parçası olduğu Sivil Toplum Değişim Programı kapsamında uygulanmaktadır. Bu program, MitOst ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi arasında bir işbirliği sonucu meydana gelmiştir ve Stiftung Mercator tarafından da desteklemektedir. 

Proje iklim adaleti konusunda çalışmak isteyen STK’lar için bir değişim programı oluşturma mantığıyla yola çıkmıştır. Temel hedefi, Türkiye ve Avrupa’daki STK’lar arasında biçimlenen ve gelişen ortaklıklar için bir platform ve çerçeve sunmak olan programda, Glasgow/İskoçya’da bulunan WOSDEC Global Learning Center ile ortaklık yürütülmüştür.

Birlikte Yaşam Göç ve Sosyal Uyum Eğitimleri

Birlikte Yaşam: Göç ve Sosyal Uyum Eğitimleri, mültecilerin kitlesel göçü sonrası ev sahibi topluma doğru bilginin ulaşmasını sağlamak, iki toplum arasında duygudaşlık geliştirerek ön yargıların önüne geçmek ve birlikte yaşamı mümkün kılmak hedefleriyle gerçekleştirilmektedir. 

Tüm yetişkinlere açık olan bu eğitim programı ile, 2019 yılında, özellikle Suriyelilere hizmet veren kamu ve sivil toplum kuruluşları çalışanlarına ulaşılması hedeflenmiştir. Eğitim programının kamu ve sivil toplum kuruluşları çalışanları ile gerçekleşen ayağında, kuruluş çalışanlarının Suriyelilerin yaşadığı hukuki ve sosyal süreçler hakkında bilgi sahibi olmalarına, hizmet veren kişiler olarak kendi yaşadıkları zorlukları ve deneyimleri birbirleriyle paylaşmalarına ve hizmet kapasitesinin iyileştirilmesi için yeni perspektifler geliştirmelerine odaklanılmaktır. Tüm eğitim programı deneyimsel öğrenme metotları ile kurgulanmış olup, katılımcı odaklı şekilde ilerlemektedir.

STEPS Towards Ecological Planet

Erasmus+ projesi “STEPS Towards Ecological Planet” kapsamında Finlandiya, İspanya ve Hırvatistan’dan gelen öğretmenlere ve İstanbul Atatürk Fen Lisesi’nin proje yürütücüsü öğretmenlerine yönelik Çevre Okuryazarlığı Programı Eğitmen Eğitimi’ni tamamladık.

Çeşitlilik Eğitimi

Ayrımcılık ve ırkçılık biçimlerini fark edebilmek ve eylemlerimizi çeşitlilik bilinciyle yürütmek amacıyla yola çıkan Çeşitlilik Eğitimi’nin ilk oturumu İzmir’de başladı.

Köln ve İzmir‘de olmak üzere iki bölümlü kurgulanan ileri eğitimde, çeşitliliğe duyarlı ve ayrımcılık karşıtı gençlik çalışmaları için pratik yöntemler ve yaklaşımlar sunuyoruz.

Erasmus+ programı ve Goethe-Institut mali desteği ile Yuva Derneği, Transfer Derneği ve Deutch-Türkishe Jugendbrücke işbirliği ile geliştirilen eğitim; fırsat adaleti ve farklılıklara duyarlılık konularında yenilikçi konseptler sunmayı amaçlıyor.

İklim Adaleti Eğitimi: COP26 ve Sonrası

WOSDEC ile birlikte yürüttüğümüz “İklim Adaleti Eğitimi: COP26 ve sonrası” projesi kapsamında ilk toplantımızı 19 Ağustos’ta gerçekleştirdik.

Proje katılımcı kuruluşları Glasgow Community Food Network, @kazdagikoruma, Scottish Fair Trade Forum ve @suyader ile @dortmevsimekoloji ekipleri ile bir araya geldik. Birbirimizi tanıdık, projenin detaylarını konuştuk.

Doğal Olarak Genciz

2013 yılında Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile ortaklaşa başlatılan Doğal Olarak Genciz! projesinin, Türkiye’nin gençlere yönelik ilk ekolojik okuryazarlık projesi olduğunu söylemek isteriz. Program sayesinde gençlerin gezegenimizi daha yakından tanıma olanağı sağlanıyordu..

Dünyada yaşamın tarihi, evreleri, bugün karşı karşıya olunan sorunlar ve çözüm önerilerinin konuşulduğu bir içeriğe sahip. İnsanları, tek yuvamız olan dünyamızı niçin korumamız gerektiğine dair bilgilendiren, insan-doğa ilişkisini sorgulatan ve bir insan hakkı olan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkının önemine ve gerekliliğine dair geliştiren proje, katılımcılara aktif birer yurttaş olma konusunda destek verdi. 

Program kapsamında, yaş aralığı 18-25 arasında değişiklik gösteren eğitmenler, edindikleri bilgileri iki günlük bir eğitim programı aracılığıyla kendi akranlarına aktardı. 

Gençler Arasında Çevre Bilincini Artırma Projesi

RAISE Projesi, çevre ile ilgili konularda gençlerin farkındalığının ve aktif katılımının artırılması yoluyla doğal yıkımın önlenmesine katkıda bulunmayı amaçlıyordu. Yuva Derneği, T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 6.Bölge Müdürlüğü, Pi Pozitif Danışmanlık, Prisma (Gr) ve Institute of Biometeorology (IBIMET, It) ortaklığında gerçekleştirilen bu proje 2 yıllık bir süre için tasarlanmıştı.

İtalya, Yunanistan ve Türkiye’de eş zamanlı olarak uygulanan projede, 13-18 yaş aralığındaki genç gönüllülerin çevre uzmanları ve öğretmenleriyle birlikte, kendi bölgelerindeki korunan alanları tanıyarak, bu alanlar üzerine 5 online mobil oyun geliştirmeleri hedefendi. Çevre için gönüllülük hizmetlerinin desteklenmesini hedefeyen projede, yaygın eğitim metodlarının, özellikle doğal or Raise Gençler İçin Doğa Farkındalığı Yaratma Projesi tamlarda öğrenme (Learning in Natural Environments) ve bilgisayar teknolojilerinin kullanımı bir araya getirildi. 

Türkiye’de Isparta, Burdur ve Antalya’da gerçekleşmekte olan proje kapsamında aynı zamanda bir de non-formal öğrenme araçları ve öğrenme rehberi geliştirilmekte ve projeyi teşvik edici yaygınlaştırma faaliyetleri yürütülmekte. 2 yıl süren projenin Proje Koordinasyon ve Yönetim toplantısı 2015 yılında gerçekleştirildi. Tüm proje ortaklarıyla birlikte projenin faaliyet takvimi çıkarıldı ve iş planı yapıldı. Proje Yunanistan ve İtalya ile eş zamanlı olarak Türkiye’de Isparta, Burdur ve Antalya illerinde lise öğrencileriyle birlikte, söz konusu şehirlerdeki korunan alanlarda uygulanmaya başlandı. 

Arabuluculuk Eğitimi Projesi

Arabuluculuk Eğitimi Projesi 2014 yılının ilk aylarında, Federal Almanya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın (AA) katkılarıyla, Alman Halk Eğitim Merkezleri (D.V.V. International) ile ortaklaşa olarak, Suriye sınırında bulunan ve Suriyeli Mültecilerin yoğun olarak yaşadığı Hatay ilinde gerçekleştirildi. 

Projenin temel hedefleri, artan Suriyeli Mülteci nüfusu sebebiyle, bölgedeki yerel halk ile mülteciler arasında oluşabilecek çatışmaları azaltmak, yerel yöneticilerin sorumlu oldukları bölgelerde birer arabulucu işlevi görmelerini ve de yardım faaliyetleri gerçekleştiren insani yardım derneklerinin saha çalışanlarının, sınırlı kaynaklar sebebiyle, günlük düzeyde karşılaştıkları anlaşmazlıkları azaltmalarında bir araç sağlamaktı. 

Bu çerçevede, arabuluculuk konusunda uzman kuruluş olan Inmedio’dan gelen eğitmenlerimizle birlikte, üç ayrı katılımcı grubu ile eğitim programları düzenledik. Birlikte çalıştığımız ilk grup Kırıkhan İlçesi’nde görev yapan Muhtarlardı. Özellikle Suriyeli Mültecilerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerden seçilen Muhtarlar iki günlük eğitimin sonucunda katılım sertifikalarını aldılar.

 Suriyeli Mültecilerle gerçekleştirilen beş günlük eğitim sırasında ise Suriyeli Mülteciler yaşadıkları sıkıntılardan bahsetme ve bu sorunlara bir arada çözüm bulmak üzerine konuşma fırsatı da buldular. Katılımcıların hemen tamamının hemfikir olduğu konu ise bu gibi eğitimlerin gençlerle de gerçekletirilmesinin gerekliliğiydi. 

Üçüncü ve son katılımcı grubu ise bölgede faaliyet gösteren kurululardan gelen saha çalışanlarıydı. Her gün işlerinin bir parçası olarak çatışmaların, anlaşmazlıkların çözümü için çalışan katılımcılar eğitmenlerimizden aktif dinleme, ayna tutmak ve bakış açısı paylaşımı gibi farklı araçları nasıl kullanabileceklerini ve müzakere sırasında dikkat edilmesi gereken bazı temel noktaları da öğrendi. 

Eğitim aktiviteleri sonunda eğitmenlerimiz katılımcılar için son derece pratik şekilde kullanabilecekleri bir ‘Arabuluculuk Elkitabı’ da hazırladılar. Yuva Derneği olarak bu eğitimleri gerçekletirdiğimiz sırada ve sonrasında bölgede yerel halk ile Suriyeli Mülteciler arasında artan gerilim ile ilgili haberler bir kez daha bu gibi projelerin ne kadar da gerekli olduğunu gösterdi. 

Birbirimizle Konuşmak Projesi

2013 başlarında biten bu projeyi DW International,Türkiye’de ve Ermenistan’da yerel partnerlerle birlikte gerçekleştirdiği. Proje dahilinde, Ermenistan’dan Türkiye’den Katılan Gençler, 6 ay arayla iki farklı kentte buluştular. Önce Muş’ta Ermeni yaşamının izlerini aradılar. 

Köylere Gidip, bugün oralarda oturanlarla konuştular. Ardından Gümrü’de, Muş’ta sürgün Edilen, hayatta kalan Ermenilerin torunlarıyla konuştular. Gruptaki gençler arkadaş olurken, tarih, hafıza, soykırım, inkar gerçeklik talebininin yanısıra dostluk ve güven kavramlarını da sorguladılar.

Projeyi başından sonuna takip eden belgesel ekibimiz bu deneyimi beyaz perdeye aktarıldı. Mart 2013 İstanbul Film Festivali’nin Belgesel programında gösterime giren “Yolun Başında” adlı belgesel filmimiz,bugüne kadar Berlin, Köln, Toronto, Malatya, Tahran Gibi Şehirlerde Gösterildi büyük beğeni kazandı.

İklim ve Doğa Okuryazarlığı Projesi

Temmuz 2021’de Türkiye’nin farklı illerinde ortaya çıkan ve 178 bin hektar orman alanının yok olmasına sebep olan 100’den fazla orman yangını iklim değişikliğinin etkileri bize acı şekilde göstermiştir.

Son günlerde sıklıkla yaşanmaya başlayan orman yangınları, sellerin neden olduğu taşkınlar, toplumun iklim değişikliğinin tam olarak ne anlama geldiğini ve nedenleri, ormanlar da dâhil olmak üzere çevre ve gelecek nesillerin geçim koşulları için tam olarak hangi sorun ve riskleri teşkil ettiği konularındaki farkındalığı yavaş yavaş gelişmekte olsa da halen düşük kalmaktadır.
Sivil Toplum için Destek Vakfı (STDV) Orman Yangınları Acil Destek Fonu’ndan aldığımız destek ile iklim değişikliğinden kaynaklanan doğal afetler ve bu afetlere yönelik tedbir ve mücadele yöntemleri hakkında toplumun farkındalığını artırarak ve çevre dostu alışkanlıkların yer etmesini sağlayarak hem Türkiye’nin sera gazı emisyonlarının azaltılmasına hem de iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlanmasına katkı sunmayı çalıştık.

Proje kapsamında düzenlediğimiz çevrimiçi İklim ve Doğa Okuryazarlığı eğitimleri aracılığı ile orman yangınlarına maruz kalmış veya kalabilecek Akdeniz Bölgesi insanının iklim krizi nedenleri ve Türkiye özelinde etkileri, bu etkilerden kaynaklanabilecek doğal afetler ve bu afetlere yönelik tedbir ve mücadele yöntemleri ve çevre dostu yaşam pratikleri hakkında bilgi ve becerileri arttırılmıştır.

Muğla ve Antalya illerinde ikamet eden farklı etnik, sosyal ve politik gruplardan, her iş kolundan, her sosyo-ekonomik kategoriden ve her eğitim seviyesinden genç ve yetişkin yurttaşlar bir araya getirilmiş ve bu farkındalık eğitimleriyle 244 kişiye ulaşılmıştır. Projenin çarpan etkisi ile faydalanıcılardan yerel toplum liderleri olan öğretmen, muhtar, imam, STK temsilcileri bu eğitimleri yaygınlaştırma fırsatı bulmuşlardır.

Böylece projeye katılımcı olarak dâhil olmuş kişiler, iklim değişikliği ve kaynaklanan doğal afetlerle mücadele motivasyonu doğrultusunda çevre dostu gündelik alışkanlıklar kazanmış ve özel yaşamlarında ve mesleki ortamlarında gündelik alışkanlıklarına şahit olan yakın çevrelerini de etkilemişlerdir.

İklim Değişikliği Zamanlarında Öğrenme Hareketliliği (LEMOCC)

Dünya Vatandaşlığı

YUVA olarak ortağı olduğumuz Uluslararası İklim Değişikliği Zamanlarında Öğrenme Hareketliliği (LEMOCC) projesi 2021 ve 2022 yıllarında, uluslararası gençlik çalışmaları ve çevre eğitimi alanlarından ortakların yanı sıra Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Türkiye ve Birleşik Krallık’taki bazı kamu kurumlarıyla birlikte uygulandı; Federal Almanya Cumhuriyeti Uluslararası Gençlik Servisi IJAB tarafından koordine edildi.

Proje kapsamında ‘iklim değişikliği zamanlarında’ sürdürülebilir gençlik öğrenme hareketliliği hakkında; aktif ve ilgili olan katılımcı ülkeler, kuruluşlar ve kilit aktörler üzerine genel bir bakış elde etmek amacıyla bir haritalama çalışması gerçekleştirilmiş ve bulgular raporlaştırılmıştır.

Rapor iyi uygulamaları toplamakta ve iklime duyarlı gençlik öğrenme hareketliliğini teşvik etmeyi amaçlayan politikalar, destek mekanizmaları ve finansman programları hakkında fikir vermeyi amaçlamaktadır.

İnsani Gelişim

Sosyal Katılım için İşbirliği Projesi (SINC)

SINC Projesi, yerel yönetimlerle, yani belediyelerle işbirliği içinde çok kültürlü bölgelerde uygulanan sosyal katılım faaliyetlerine odaklanarak, Türkiye ve İsveç’teki STK’lar arasında bilgi alışverişi yoluyla sosyal katılım müdahalelerinin etkisini arttırmak üzere yola çıkmıştır. Lider kuruluş ve eş-başvuru sahibi, farklı çalışma yöntemlerinin ayrıntılı bir şekilde anlaşılması için hedeflenen şehirlerdeki sosyal içerme müdahalelerine odaklanarak 2021 ve 2022 yıllarında uygulanan son projeleri inceleyen bir yönlendirme komitesi kurulmuştur. Bu komitenin amacı Türk STK’larının, belediyeler ile işbirliği içinde AB Sosyal Politika ve İstihdam Müktesebatı (19. Fasıl) kapsamına giren Avrupalı meslektaşları tarafından üstlenilen sosyal içerme müdahaleleri konusunda farkındalıklarını artırmak idi.

Yönlendirme komitesi, her iki ülkedeki, Türkiye ve İsveç’teki STK’larla bilgi, çalışma şekli örnekleri ve öğrenilen dersleri paylaşmayı; Türkiye’deki STK’ların AB Müktesebatının Sosyal Politika ve İstihdam faslına ilişkin farkındalığını artırmaya odaklanmayı; STK’ların hedeflenen yerlerde belediyelerle işbirliğine yönelik konsorsiyumun özel tavsiyelerini takip ederek Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen FIER projesi kapsamında kurulan STK’lar arasındaki diyaloğu güçlendirmeyi amaçlamaktaydı. Lider kuruluş ve eş-başvuru sahibi, bir önceki projeden (FIER) edindikleri deneyimleri, panel toplantıları ve sunuş belgeleri gibi iletişim araçlarını kullanarak ülkelerindeki daha geniş STK topluluklarıyla paylaşarak STK’lar arasında sürdürülebilir diyaloğa katkıda bulunmayı hedeflemiştir.

 T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından Avrupa Birliği mali desteğiyle uygulanan Sivil Toplum Diyaloğu VI Programı kapsamında desteklenen “Çok Kültürlü Bölgelerde Sosyal Katılımın Teşvik Edilmesi -SINC Sosyal Katılım İçin İş Birliği” projesi 01 Nisan 2021 tarihinde başlamış ve 15 ay sürmüştür. Proje kapsamında; yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik, panel, çalışma ziyaretleri, çevrimiçi eğitimler ve çalıştay yapılmıştır. 

İki yıla yayılan proje kapsamında 2021 yılında İsveç, Almanya ve Türkiye’ye üç çalışma ziyareti yapılmış; yerel yönetim çalışanlarına yönelik çevrimiçi gerçekleştirilen dört adet “Göç Farkındalığı Eğitimi” düzenlenmişti.

Proje 2022 yılında da oldukça yoğun bir takvimle devam etti. Bu bağlamda 20 ve 21 Ocak tarihlerinde Göç hakkındaki temel kavramları ve yasal mevzuatı öğrenmek, Türkiye’de mültecilerin durumunu, mevcut hak ve hizmetler ile sosyal uyum konularında bilgi edinmek amacıyla iyi örnek sunumlarını da içeren iki “Göç Farkındalığı Eğitimi” düzenlendi. Bu eğitimler doğrudan mültecilerle çalışan veya bu konuda bilgi edinmek isteyen kişilere ve yerel yönetim temsilcilerine açık olarak çağrıya çıktı. 20 Ocak’ta düzenlenen eğitime 25 kişi, 21 Ocak’ta tertiplenen eğitime ise 19 kişi katıldı.

SINC kapsamında 26 Nisan tarihinde “Sosyal Katılımda Sivil Toplum – Yerel Yönetim İşbirliği: Avrupa ve Türkiye’den İyi Örnekler Paneli” düzenlendi. İki oturumda gerçekleşen panelin “Avrupa Birliği’ne Katılım Sürecinde Sosyal İçerme ve Verimli İşbirliği Modelleri” başlıklı ilk oturumunda Dr. Begüm Şeren Güler (T.C. Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Ekonomik, Mali ve Sosyal Politikalar Daire Başkanlığı) ve Prof. Dr. Serkan Çelik (Hacettepe Üniversitesi) konuşmacı olarak yer aldı. “Yerel Yönetim ve Sivil Toplum Perspektifinden Deneyim Paylaşımı” başlıklı ikinci oturumda ise Erdem Vardar (Yuva Derneği), Öznur Sarıahmetoğlu (Şişli Belediyesi) ve Anıl Karahan (Avcılar Belediyesi) kurumlarının çalışmalarından elde ettikleri bilgileri ve deneyimlerini paylaştı.

Bu etkinlikten yaklaşık bir ay sonra 30 Mayıs’ta çevrimiçi olarak “Working Together for a Better Future” paneli gerçekleştirildi. Ağustos ayına gelindiğinde ise SINC Projesi’nin tüm faaliyetlerinin akademik bir çerçeve içinde aktarıldığı kitapçık Türkçe, İngilizce ve İsveççe tamamlandı ve kamuoyuyla paylaşıldı.

Eğitimde Dijital Okuryazarlık Projesi

Örgün ve yaygın eğitimin içinde çalışan öğretmenlerimiz çağın teknolojik gereklerini belki herkesten önce bilmeli ve hazır olmalı. Bu bağlamda Thales Solidarity işbirliği ile yürüttüğümüz Eğitimde Dijital Okuryazarlık Projesi ile 2022 yılında öğretmenlere dijital okuryazarlık eğitimleri verdik.

Eğitimlerimiz sayesinde Türkiye’nin farklı bölgelerinden birçok öğretmenle tanışma fırsatı elde ettik. Alanlarında uzman eğitimciler tarafından verilen Çevrimiçi Eğitimlerde İçerik Geliştirme Eğitimi’ni 20 Şubat’ta 30 kişinin katılımıyla tamamladık. Buna ek olarak 26 Şubat’ta 34 kişinin katılımıyla ikinci bir eğitim daha tertipledik. YUVA tarafından koordine edilen ve içerisinde çevre eğitimi konusunda çalışan STK ve yerel yönetim temsilcilerinin bulunduğu Küresel Okuryazarlık Ağı (KOZA) temsilcilerinin katıldığı eğitimi ise 9 Mart’ta düzenledik. Hazırladığımız eğitimlerin oldukça verimli geçtiğini söylemekten kıvanç duyuyoruz.

Proje kapsamında çevrimiçi öğrenme ve öğretmenin temelleri, senkron ve asenkron öğrenme, çevrimiçi öğretimde kolaylaştırıcılık ve çevrimiçi öğretimin tasarım süreci konularından oluşan yaygınlaştırma eğitimleri ile eğitimde dijital okuryazarlık konusunda güçlenmelerine katkı sunmayı hedefledik. Ayrıca verilen eğitimler dijital okuryazarlık eğitimlerimiz kendini bu konuda geliştirmek isteyen tüm eğitimcilere açık olarak gerçekleşti.

Türkiye’nin Her Yerinde Yanyana Projesi

Yuva Derneği ortaklığıyla, Birey ve Toplum Ruh Sağlığında İZ Derneği tarafından yürütülen proje, Avrupa Birliği Avrupa Komisyonu Temsilciliği, Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı (DIHAA) tarafından desteklenmiştir.

Proje maharetiyle geçici koruma statüsündeki öğrencilerin sosyal uyumunun desteklenmesi, okullaşma ve okula devam oranlarının artırılmasını amaçlamaktaydı. İlk fazı 2017-2018 yıllarında İstanbul’da yürütülmüş ve ikinci dönemi Aralık 2019’da başlamıştır. Projenin faaliyetleri Adana, Bursa, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kilis, Konya, Mersin ve Şanlıurfa olmak üzere Türkiye’nin 10 farklı şehrinde uygulanmıştır.

 2020 yılı içerisinde; sınıf ve rehber öğretmenleri tarafından kullanılabilecek Psikososyal Destek Programları, Kutu Oyunları ve Veli Destek Programı gibi sosyal uyumu destekleyici eğitsel araçlar geliştirilmiş, bu araçlar öğretmenlere sunulmuş ve kamuoyunda farkındalık yaratma yoluyla sosyal uyum ve içermeye katkıda bulunulmuştur.

Akademik Destek Eğitimleri

YUVA olarak, yoksullukla mücadele ve yaşam boyu öğrenme alanlarında bütüncül çözümler sunabilmek için çocuk ve gençlerin eğitimi konusunda birçok proje geliştirip sürekli yenilikçi çalışmalar üretmek için çalışıyoruz. 2020 yılında COVID pandemisi ülkeye gelene kadar Avcılar Leyla Bayram İlkokulu ile 7-14 yaş grubundaki öğrencilerin hem örgün eğitimdeki derslerindeki başarılarını artırmayı hedeflediğimiz hem de birlikte iyi yaşam için sosyal becerilerin gelişimini hedeflediğimiz çalışmalara devam ettik. 

Pandemi İle beraber gelen karantina sürecinde ve sonrasında çalışmalarımıza uzaktan ve çevrimiçi araçlar tasarlayarak etkinliklerimizi sürdürdük. Bu bağlamda 7-14 yaş grubundaki öğrenciler için eğitim kitleri dağıttık. 15-19 yaş grubundaki gençler için de çevrimiçi dersler oluşturduk. Eğitim kitleriyle 7-14 yaş arasındaki çocukların, Türkce ve Matematik derslerine yönelik eğitsel oyunlar vasıtasıyla eğitime hazırbulunuşluklarını devam ettirmek, evde etkinlik materyalleri ile kaliteli vakit geçirmesini sağlamak ve covid bilgilendirmeleriyle pandemiye karşı direnç kazanmalarını sağlamaya çalıştık. 

15-19 yaş grubundaki gençlerin çevrimiçi öğrenme yönetimi araçlarıyla tasarladığımız online Türkçe ve Matematik dersleriyle akademik başarılarını desteklemeye, okul dışı gençlere da Mesleki Eğitim Rehberi video rehberiyle, meslek edinebilme süreçlerini aktarmaya çalıştık. 2020 yılı saha döneminde toplamda 1102 faydalanıcının proje kapsamında gerçekleşen faaliyetlerden yararlanmasını sağladık.

Mülteci Desteği Alanında Almanya-Türkiye Ortaklık İnisiyatifi

Türkiye ve Almanya’da yaşayan ve farklı kültürlerden gelen çocukların uyumlu şekilde bir arada yaşaması için çözümler getirmeyi amaçlayan projeye 2017-2019 yılları arasında uygulandı. Projede; mülteci çocukların dil ve iletişim becerilerini geliştirmelerini destekleyecek şekilde, tüm çocukların ortaklaşa kullanımı için tasarlanacak ve müzik, dans, müze, drama, masal ve oyun gibi alanlardan beslenen yenilikçi içerikler hazırlandı. 

Proje dönemi boyunca Almanya’da Ruhr Bölgesi ve Berlin, Türkiye’de İstanbul ve Gaziantep’ten iyi örnekler geliştirmiş uzmanlar düzenli olarak bir araya geldi ve deneyimlerini paylaştı. Altı çalışma grubunun olduğu projede, YUVA olarak Kapsayıcı Öğrenme Mekanları (Space for Inclusion) çalışma grubunda yer aldık. Eğitim faaliyetlerini yürütecek kişilere destek olarak, onların çocuklar için güvenli ve kapsayıcı bir öğrenme ortamı yaratmalarına yardımcı olmayı amaçlayan çalışma grubunun 2019 yılında kapsayıcı eğitimi planlamak ve pratikte öğrenme ortamlarında uygulamak üzere bir rehber hazırladık.

Yükseköğretime Erişim-HOPES

Yükseköğretime Hazırlık Projesi’ni, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD), British Council, Campus France ve Nuffic tarafından yürütülen HOPES Projesi hibe programının parçası olarak Sultanbeyli Belediyesi ve Mülteciler Derneği işbirliğinde yürüttük. 

Projeyle beraber, 17-29 yaş aralığında bulunan Geçici Koruma Altındaki Suriyeli gençlerin yükseköğretime geçişini sağlamayı hedefledik. Bu hedef doğrultusunda Yükseköğretime Hazırlık Eğitim Programı’nı oluşturarak, yükseköğretime hazırlık sürecindeki Suriyeli gençlerin, Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında eğitimlerine devam etmelerine katkı sağlamayı hedefledik. 

Bu kapsamda gençler için oluşturulan erişilebilir ve güvenli öğrenme alanlarında yükseköğretime hazırlık eğitim programları gerçekleştirmek, sınav giriş ücretleri ödemek, danışmanlık hizmeti sağlamak ve kariyer günleri etkinlikleri düzenlemek projenin faaliyetleri ve hizmetlerini oluşturmuştur. Gençlerin Türkçe dil becerisinin gelişimine ve yabancı öğrenci sınavına (YÖS) hazırlık konularında gelişimine, aktif katılıma ve birlikte başarmaya odaklanan bir eğitim programı uygulanmıştır. Projeyi, İstanbul ili Sultanbeyli ilçesinde, Sultanbeyli Çocuk ve Gençlik Eğitim Merkezi (ÇOGEM)’nde gerçekleştirdik.

Bir buçuk yılı aşkın bir sürede bölgedeki gençlere lise eğitimini tamamlama, Suriye’deki okullarından ya da Türkiye’deki Geçici Eğitim Merkezleri’nden almış oldukları diplomalarına denklik sağlama, üniversiteye giriş için Türkçe dil becerilerini ve akademik yeterliliklerini geliştirme süreçleri hakkında bilgilendirme, eğitimlere ve ilgili kurum ve kuruluşlara yönlendirme ve takip etme hizmetleri sunulmuştur. 

Bunlarla beraber bir çalıştay gerçekleştirerek lise düzeyinde okullaşma ve yükseköğretime geçiş konularında karşılaşılan engelleri tespit edip, çalıştay katılımcıları ile beraber çözüm önerileri geliştirdik. 2017 yılının sonunda başladığımız projemizin 2019 saha uygulama sürecinde Yükseköğretim Hazırlık Programı eğitim ve hizmetlerinden 142 genç faydalanmıştır. Ayrıca yükseköğretim süreçleri ile ilgili 1680 gence danışmanlık hizmeti gerçekleştirdik. 

Istanbulda Multeci Çocuk, Genç ve Yetişkinlerin Koruma İhtiyaçlarının Karşılanması ve İyilik Hallerinin Güçlendirilmesi Projesi

Avrupa Komisyonu – Bireysel Koruma ve İnsani Yardım Operasyonu kurumunun (ECHO) fonlaması ile uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan Save the Children’ın uygulayıcı partneri olarak Avcılar ve Ümraniye ilçelerinde “İstanbul’da Mülteci Çocuk, Genç ve Yetişkinlerin Koruma İhtiyaçlarının Karşılanması ve İyilik Hallerinin Güçlendirilmesine” yönelik faaliyetler gerçekleştirilmiştir. 

Proje kapsamında geçici koruma altındaki Suriyeliler ile uluslararası koruma altındaki mülteciler ve sığınmacılara yönelik yapılacak danışmanlık, yönlendirme, vaka takibi ve psiko-sosyal destek etkinlikleri yapılmıştır. Aynı zamanda yerel halktan ihtiyaç sahiplerine yönelik de bilgilendirme ve yönlendirme çalışmaları da yapılmıştır. 

Projenin amacı, proje kapsamındaki kişilerin topluluk temelli koruma çalışmaları aracılığıyla ihtiyaç duydukları alanlarda mevcut hak ve hizmetlere erişimini kolaylaştırmak, sağlamak ve bu yolla güçlenmelerine destek olmaktır. Bunların yanında faydalanıcılara yönelik olarak farkındalık arttırıcı çalışmalar, bilgilendirme toplantıları ve özellikle çocukların ve gençlerin dayanıklılığını arttırmaya yönelik yapılandırılmış psikososyal destek programları uygulanmış ve toplam 2500 yararlanıcıya hizmet götürülmüştür.

Kentsel Bölgelerde Yaşayan Suriyeli Gençlerin Eğitime Erişiminin Geliştirilmesi Projesi

Kentsel Bölgelerde Yaşayan Suriyeli Gençlerin Eğitime Erişiminin Geliştirilmesi Projesi, Sultanbeyli Belediyesi ve Mülteciler Derneği ile iş birliği içerisinde, 2017 yılının Kasım ayında başladı. Projede 17-25 yaş arasındaki T.C. Vatandaşı ve Suriyeli 400 gence güvenli, katılımcı ve kapsayıcı bir öğrenme alanı sağlayarak gençlerin yükseköğretime hazırlık süreçlerini destekledik. 

Proje kapsamında, Mülteciler Derneğine bağlı Çocuk ve Gençlik Merkezi’nde eğitmenlerimiz ile birlikte öğrenme alanları yarattık. 3 bini aşkın genç ile görüşerek gençleri, İkinci Dil Olarak Türkçe Yükseköğretime Hazırlık (TÖMER) ve Yabancı Öğrenci Sınavına (YÖS) Hazırlık eğitimlerimiz, yükseköğretime hazırlık danışmanlığı hizmetlerimiz ve düzenleyeceğimiz kariyer günleri etkinliklerimiz hakkında bilgilendirdik.

 TÖMER eğitimlerimize katılmak isteyen 17-25 yaş arasındaki 110 gence yönelik bir Seviye Tespit Sınavı (STS) gerçekleştirdik. STS sonucunda katılımcılarımızın öğrenme düzeylerine uygun öğrenme grupları oluşturduk. Gençlerin yükseköğretime ilişkin eğilim ve beklentilerini öğrenmek, böylece her bir gence yönelik bire bir eğitim danışmanlığı hizmet programımızı oluşturmak üzere “Eğitimde Eğilim ve Beklenti Anketi” uyguladık ardından eğitimlere başladık.

Yerinde Erişim Projesi

Koruma Departmanı bünyesinde iki aşamalı olarak İstanbul’da Avcılar ve Ümraniye ilçelerinde Yerinde Erişim Projesi yürütüldü. Projenin ilk ayağı, Ocak-Haziran 2017 ayları arasında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (BMMYK) finansal desteği ve International Medical Corps’un (IMC) teknik işbirliği ile gerçekleştirildi.

 Projenin ikinci ayağı ise Eylül-Aralık 2017 ayları arasında BMMYK ortaklığında yürütüldü. Yerinde Erişim Projesi kapsamında Avcılar ve Ümraniye’de çalışan ekipler, Suriyelilerin yoğun olarak yaşadıkları mahalleleri tespit ederek bu mahallelerde ev ziyaretleri yoluyla ilgili bireylere ulaştılar. Saha çalışanları tarafından yapılan ev ziyaretlerinde ihtiyaçlar tespit edildi. Ayrıca, kişilere temel haklar ve hizmetlerle ilgili danışmanlık hizmeti verilerek ihtiyaç sahibi kişiler ilgili kamu kurumlarına yönlendirildi.

Dezavantajlı Toplulukların Desteklenmesi Programı

Suriyeli Mülteciler Programı çerçevesinde 2015 yılının sonuna kadar Kırıkhan, Hatay ve Nizip, Gaziantep’te 2 toplum merkezini faaliyete geçirdik. Merkezlerimizde sadece Suriyeli mültecilere değil, yerel toplumun her kesiminden katılımcılara eğitim ve sosyal koruma hizmetleri sağladık. Yaygın eğitim ve sosyal aktiviteler ile Suriyeli bireylerin kendine yeterli hale gelmesine yardımcı oldu, aynı zamanda iki toplum arasında dayanışma ve diyaloğun gelişmesine aracılık ettik. 

Programın başlıca hedefleri şunlardı: 

  • Türkiye’deki Suriyeli göçmenleri ve yerel halkı yetişkin eğitimi ile desteklemek ve kendi kendine yeterli hale getirmek 
  • Özellikle Suriyeli mültecilerin duygusal ve zihinsel iyiliklerini hedefleyen psikososyal destek aktiviteleri geliştirmek
  • Suriyeli mültecileri dil eğitimi, profesyonel beceriler, meslek eğitimi ve gelir getirici faaliyetler ile desteklemek 
  • Sosyal faaliyetler yoluyla iki toplumun dayanışma ve diyalog kurmasına aracılık etmek. 

Dil engelinin kaldırılması, mültecilere iş imkanlarının artırılması ve kamu kurumlarında iletişimi, sağlık gibi hizmetlere erişimi kolaylaştırması anlamında çok önemli. Dolayısıyla biz de tüm toplum merkezlerimizde her alanda ve her seviyede Türkçe eğitimi verilmesine özen gösteriyoruz. Programın ana hedef kitlesi Suriyeli yetişkinler ve gençlerden oluşuyor ancak kültürlerarası diyaloğu ve sosyal birlikteliği teşvik etmek için YUVA merkezlerinin kapıları herkese açık kaldı. 

 Bu yaklaşım Türkiye’deki benzer girişimlerden bizi ayıran en önemli unsurlardan birisi oldu. Ayrıca iki toplum arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve iletişimi geliştirmek için tüm merkezilerimizdeki personel Suriyeli ve yerel toplumdan oluştu. 

Dezavantajlı Toplulukların Desteklenmesi Programı kapsamında Suriyeli mültecilerin ikinci dil olarak Türkçe öğrenmesi de desteklendi. 

Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin Türkçe dil becerilerinin ve toplumsal uyumlarının güçlendirilmesini hedefleyen programla; Suriyelilerin kültürel yaşamlarına uygun, pratik ihtiyaçlarına yönelik ve bireylerin farklı öğrenme stillerini gözeterek, bütüncül bir süreç olarak tasarlandı. Bu program, yaygın eğitim teori ve yöntemlerini kullanırken, çok kültürlülük unsuru sadece Suriyelilerin katılmakta olduğu eğitimlerde dahi çeşitli yöntemlerle program içeriğine etkin bir şekilde dâhil edildi. 

Programın temel hedefi; Türkçenin etkin bir şekilde öğrenilmesini sağlayarak, gündelik yaşamda ve mesleki faaliyetlerde katılımcıların yaşamlarını kolaylaştırmak ve toplumsal uyumu güçlendirmekti.

Programla çocuklar, gençler ve yetişkinlere yönelik farklı seviyelerde farklı içerikler sunarken, öğrenme alanında her grubun ve her bireyin farklı ihtiyaçlarına odaklandı. Bu esasla, öğrenen ve öğretenin eşit ilişkisine dayalı, diyalog temelli bir öğrenme anlayışını gerçekleştirirken bu dayanışma ilişkisini temas ettiğimiz her birey ile geliştirmeyi hedefledi. 

Emek Karşılığı Nakit Destek Projesi

Emek Karşılığı Nakit Destek Projesi, ev sahibi toplumun ve Suriyelilerin istihdamının artırılmasını amaçlayan, proje ortağımız GIZ (Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu) ve hayata geçirildiği yerel bölgelerdeki kamu kuruluşları (belediyeler, kaymakamlıklar, vb.) ile birlikte uyguladığımız bir geçim kaynakları projesidir. 

Kamu kuruluşları ile ilişkiler kurarak ve proje hedefine uygun, dezavantajlı kişilere ulaşarak, yararlanıcıların Temmuz 2016’da çalışmaya başlamasıyla projeyi hayata geçirdik. 2017’de ise Hatay’da Kırıkhan; Gaziantep’te Nizip, Şehitkâmil ve Şahinbey; Mersin’de Tarsus ve Toroslar; İstanbul’da Avcılar ilçesi olmak üzere, Türkiye’de altı farklı ilçede, belediye ve okullar bünyesinde istihdamı artırma çalışmalarımızı sürdürdük.

Birbirimizden Öğrenmek Projesi

Milli Eğitim Bakanlığı ve Alman Yetişkin Eğitimi Birliği arasında işbirliği protokolü kapsamında gerçekleştirilen “Birbirimizden Öğrenmek’’ projesi, Türkiye’deki Halk Eğitim Merkezlerini (HEM) ve Almanya’daki Yetişkin Eğitimi Merkezlerini (Volkshochschule/VHS) bir araya getirdi.

Proje Kapsamında,Türkiye’den 10 Halk Eğitim Merkezi Müdürü Almanya’ya gitti ve Almanya’dan 10 Yetişkin Eğitimi Merkezi (Volkshochschule) Müdürü Türkiye’ye geldi. İki kurumun temsilcileri de bilgi ve deneyimlerini paylaştılar, yeni eğitim metotlarını tartıştılar, birbirlerinin ne yaptıklarını ve nasıl yaptıklarını görüp yenifikirler üretme imkanın kazandılar.

Aynı zamanda Türkiye’den 16 yabancı dil eğitmeninin katılımıyla Berlin’de bir yaz akademisi gerçekleşti. Kasım Ayında,İstanbul’da 60’ı Aşkın uzmanın katılımıyla bir Konferans düzenlendi. 3 gün boyunca uzmanlar, öncelikle dil eğitimi olmak üzere yetişkin eğitimi tartıştılar. Almanya ve Türkiye’deki sistemleri karşılaştırdılar, deneyim, bilgi ve fikir alışverişinde bulundular.

Genç Mültecileri Destekleme Projesi

2015 yılında Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile birlikte Genç Mültecileri Destekleme Projesi’ni gerçekleştirdik. 

Proje, Suriye’den gelen 18-30 yaş aralığındaki genç mültecilerin ve yerelde yaşayan gençlerin, sosyal sorumluluk faaliyetlerine katılımı ile güçlendirilmesini ve gençlik alanında sosyal etki oluşturulmasını amaçladı. 

Genç Mültecileri Destekleme Projesi ile gençlerin sağlık hizmetlerine erişebilmeleri ve cinsel sağlık üreme sağlığı başta olmak üzere çeşitli alanlarda doğru bilgiye ulaşarak gençlerin güçlendirilmesi hedeflendi.

Öğretmen ve Öğretmen Adayları için Kapsayıcı Eğitim Projesi

Malala Fund  desteği ve Hacettepe Üniversitesi işbirliğiyle yürüttüğümüz, Öğretmen ve Öğretmen Adayları için Kapsayıcı Eğitim projemizin çıktılarını düzenlediğimiz çevrimiçi toplantı ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) temsilcilerine sunduk. Proje kapsamında öğretmenlerin uzaktan eğitimde çevrimiçi araçların kullanımı konusunda desteklenmesi amacıyla, sınıf içi etkinliklerden oluşan kapsayıcı bir eğitim rehberi ve ikinci dil olarak Türkçe öğretimi üzerine bir rehber hazırlandı.

Ideas Box

Goethe Enstitüsü ile işbirliği içinde yürütülen Ideas Box projesiyle Kırıkhan’da kütüphanelere veya diğer yaygın eğitim kaynaklarına erişimde güçlük yaşayan çocuk, genç ve yetişkinlere destek verildi.

Uçan Kütüphane

Uçan Kütüphane Projesi ile kamusal hizmetlere erişimi sınırlı çevrelerde yaşayan iç ve dış göçe maruz kalmış çocuk ve gençler için sokakta geçirdikleri vakti nitelikli ve sürdürülebilir birlikte yaşam pratiğine dönüştürmeyi amaçladık.

2016 yılında Goethe Enstitüsü işbirliğiyle başladığımız Projede kütüphanemiz, İstanbul’un semtlerinde belirlediğimiz bir duraktan diğerine uçtu. 7-14 yaş arasındaki çocuklarla düzenlediğimiz programlı atölyelerimiz, 18-27 yaş aralığındaki gençlerle ise gönüllülük faaliyetlerimiz aracılığıyla bir araya geldik.