Skip to main content

2016 yılında başlayan, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) desteği ve International Medical Corps (IMC) işbirliği ile İstanbul’un Ümraniye ve Avcılar ilçelerinde yürüttüğümüz Outreach (Yerinde Erişim) projemizin ilk aşaması Haziran sonunda sona erdi. Proje kapsamında ev ziyaretleri ve vaka yönetimi çalışmaları ile 9 aylık bir zaman diliminde 7 binin üzerinde mülteciye ulaştık. Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamındaki haklar hakkında bilgilendirme, hizmetlere erişimin kolaylaştırılması ve bu hizmetlere dair ihtiyaçların tespit edilmesine yönelik çalışmalar yürüttük.

Çalışmanın verileri, Suriyelilerin hizmetlere erişiminin ilk koşulu olan Geçici Koruma kapsamında kayıt işleminin, ulaşılan kişilerin % 80’i gibi yüksek bir oranında tamamlandığını, yaklaşık % 10’unun ön kayıt sürecinde bulunduğunu ve yalnızca % 10’unun hiç kaydı bulunmadığını gösterdi. Kayıtsız mülteci sayısının az olması olumlu bir gelişmeyken ön kayıt – kesin kayıt olarak yürütülen ikili kayıt sisteminin, ilçe bazında değişkenlik gösteren uygulamaların ve dil engelinin mültecileri kayıt sürecinden vazgeçme noktasına kadar getirdiğini gördük. YUVA olarak, proje süresince, bilgilendirme ve yönlendirme ile kayıt sorunu yaşadığı tespit edilen kişilerin %90’ının ön kayıt sürecini başlatarak ya da ön kayıtların tamamlanmasını sağlayarak destek olduk.

Geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler eğitim hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanabilse de çocukların okullaşma oranı henüz istenen seviyede değil. Yapılan çalışma da ulaşılan çocukların %14’ünün okula gitmediğini ve bunların %55’inin de çocuk işçi olduğunu göstermekte. Tespit edilen bu vakaları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bildirerek proje süresince izlemelerini yaptık. Sağlık hizmetine erişim konusunda ise en temel sıkıntıyı kayıt sürecini tamamlamamış mültecilerin çektiğini, kayıtlı mültecilerin de dil bariyeri, bürokratik işlemler, nasıl randevu alacağını bilememe gibi oryantasyon problemleri nedeniyle sorun yaşadığını gördük. Bilgilendirme desteğiyle de yaşanılan bu sorunlar büyük ölçü de çözümlendi. Ruh sağlığıyla ilgili yaşanan sıkıntıların ise öncelikle kişiler tarafından tespit edilemediğini, bireylerin kendisi ya da aile tarafından öncelik olarak ele alınmadığını ve bu nedenle bu konuda destek arayışında bulunulmadığını veya ertelendiğini gördük. Ruh sağlığı hizmetlerinin çok kısıtlı olmasının ve bu hizmetlere güven duyulmamasının da erişimi güçleştirdiğini tespit ettik. Bu alanda hizmet veren kurumlara yönlendirilme yapıldığında ise bu hizmetlerden faydalanma oranının yükseldiğini gördük.

Kısıtlı ekonomik kaynaklar, iş imkânlarının azlığı ve çok temel ihtiyaçların teminindeki zorluklar nedeniyle sosyal yardımlara erişim Suriyeli mültecilerle çalışırken sık karşılaşılan konulardan bir tanesi. Proje kapsamında yapılan yönlendirmelerin % 12’sini, vaka yönetiminin ise % 7’sini sosyal yardım konuları oluşturdu. Sosyal yardım başlığı altında, gıda, kira yardımı temel yaşamsal ihtiyaçların yanı sıra, başta çocuk işçiliğinin önlenmesi olmak üzere ailelerin kendi kendilerine yetmelerine destek olacak ekonomik destek kaynaklarına erişimleri üzerine çalıştık. Takibi yapılan vakaların ikisinden biri sosyal desteklere erişim imkânı buldu. Ayrıca ailelerin yetişkin bireylerinin istihdamı için İş-Kur, diğer kurum ve YUVA’nın istihdam çalışmalarına yönlendirmelerini yaptık.

Projenin ikinci aşamasında ise BMMYK desteğiyle 2017 yılı sonuna kadar 450 haneye daha ulaşılmasını hedefliyoruz. Yerinde erişim çalışmamızı anlatmak amacıyla hazırladığımız tanıtım videosunu aşağıdaki linke tıklayarak izleyebilirsiniz.

YouTube video